Pandemi şartlarında dahi bir taraftan tarımsal üretimin büyüdüğüne dikkat çeken Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “Bir taraftan tarımsal üretimimizi büyütürken bir taraftan da tarımsal sanayimizi katma değeri yüksek üretim yapan içeriğe kavuşturmalıyız. Bu anlamda, tarımsal eğitimin niteliği ve kurumsal kültürü büyük önem taşımaktadır” dedi.
Türkiye’de 10 Ocak 1846’da ilk Ziraat Mektebinin açılmasıyla başlayan Tarımsal Eğitim ve Öğretimin 176. yıldönümü kutlanırken Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam konu ile ilgili bir açıklama yaptı. İl Müdürü İbrahim Sağlam, “Günümüzde de tarım sektörü istihdam ve ihracat olanağı sağlama, üretim değeri oluşturma, gelir kaynağı ve endüstriye hammadde sağlama ve ulusal beslenmeye katkı sağlama gibi pek çok temel konuda dünyadaki stratejik önemini korumaya ve arttırmaya hızla devam etmektedir. Bu nedenle, küreselleşen dünyada gelişimini sürdüren tarım sektörünün dikkatle izlenmesi, desteklenmesi ve taşıdığı önem nedeniyle rekabet edebilirliğinin sağlanması gerekmektedir. Bu noktada tarım sektörünün ‘bilimsel bilgi temeline dayalı’ olması önem kazanmaktadır” diye konuştu.
Samsun’un Türkiye’nin en çok tarımsal faaliyetinin yapıldığı iller arasında olduğunu belirten Sağlam, “İklim özellikleri, zengin ürün çeşitliliği ve kirlenmemiş temiz toprakları ile ilimizin güvenli gıda ihtiyacını karşılanmakta, hem de ülkemiz insanlarına daha kaliteli ve temiz gıda sağlama imkânına sahip bir il potansiyeli göstermektedir. Samsun coğrafi ve toprak yapısı ile ekolojik özelliklerinden kaynaklanan ürün çeşitliliğinin yanı sıra, canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerdeki değişim, su ürünleri ve balıkçılığa yapılan yatırımlar, her şeyden önemlisi yetişmiş işgücü bakımından yüksek potansiyele sahiptir. Bizler, pandemi şartlarında dahi bir taraftan tarımsal üretimimizi büyütürken, bir taraftan da tarımsal sanayimizin katma değeri yüksek üretim yapan içeriğe kavuşturmalıyız. Bu anlamda, tarımsal eğitimin niteliği ve kurumsal kültürü büyük önem taşımaktadır. Amaç, üretimi kaliteli kılmak ve daha az alanda büyük üretim gücü yakalayabilmek ve çiftçilerimizin gelir seviyesini daha da yükseltmektir. Bu bağlamda geçmişten bugüne Türkiye’de tarımın gelişmesinde emeği, katkısı ve gayreti olan herkesle birlikte akademik camia ve diğer paydaşlara teşekkürü borç biliyorum” şeklinde konuştu.