MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, Samsun’da; “Tayyip Beyefendi senden alacak milliyetçilik dersimiz yok sen aklını başına al. Milliyetçilik lafla olmaz. Mevsimlik milliyetçi olunmaz. Milliyetçilik doğuştan olur ve ölene kadar kalır. Bunun tek ölçüsü de bu al bayrağa hürmettir. En kıymetli kriteri budur. Bunu yan gözle bakanın gözünü çıkarmakla milliyetçi olursun. Buna yan gözle bakanı, Türk bayrağını kabul etmiyorum diyenleri, Meclis’e taşıyarak milliyetçi olunmaz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı 2. cins seçimleri için Batı ve Orta Karadeniz’de halkla buluşma toplantılarına katılan CHP Küme Başkanvekili Engin Altay, dün Yakakent, Alaçam, Bafra, Atakum ve İlkadım ilçelerini ziyaret etti. Altay, Yakakent’te vatandaşlara şöyle seslendi:
“BUNLARIN ÜLKEYE, DEVLETE VERECEĞİ BİR ŞEY KALMAMIŞ”
“Gümenezliler, sonra Yakakent oldu. Hoş oldu güzel oldu, Yakakent’i biliriz. Sinop ile dipdibeyiz. Hepimiz Batı Karadeniz’in sıcak çocuklarıyız. Hoşlar hoşu Yakakent’i sevgiyle hürmetle selamlıyorum ve istiyorum ki yüzlerinizi asmayın. Yüzleriniz gülsün. Birilerinin yüzleri asık, o kadar asık ki, o kadar şaşkınlar ki, montaj görüntü yayınlıyorlar, gerçek diyorlar, montaj ancak olsun diyecek kadar çaptan düşmüş, umudu kesmişler. Bunların bu ülkeye, bu millete, bu devlete vereceği bir şey kalmamış. Verecek son şeyleri de montaj görüntüler oldu. Palavralarına montaj görüntülerini ekleyerek devam ediyorlar. 14 Mayıs’ı geride bıraktık. 14 Mayıs’ta kimse kazanamadı lakin biri kaybetti, Erdoğan kaybetti. Millet ona verdiği ehliyeti aldı elinden, ‘sen bu otobüsü uçuruma sürüklüyorsun’ dedi. ‘Benim can, mal, namus emniyetim kalmadı’ dedi. ‘Mutfakta AŞ kaynamıyor, pazarda patatese, soğana el değmiyor’ dedi, ‘yeter artık, yeter’ dedi. Millet İttifakımızın projeleri emekliye 15 bin dahil, okullarda çocuklarımıza fiyatsız su, süt, yemek dahil, çiftçiye kırmızı mazot, ucuz gübre, tarım kredi borçlarının faizlerinin silinmesi, değerli esnaflarımızın Halk Bankasına olan borçlarının faizlerinin silinmesi dahil, milletin belini doğrultacağı projelerimiz kabul gördü ve bütün anketlerde Bay Kemal, 6 puan, 5 puan öndeydi. Beyefendi millete söyleyecek vaat bulamayınca işi çamura döktü, İşi iftiraya döktü, işi palavraya hakarete döktü, işi kara çalmaya döktü ve bir milliyetçiliktir, bir terördür esti gürledi.
“KİMSE ÇOCUĞUNU HAVA KARARINCA MARKETE GÖNDEREMİYOR”
Biz CHP’liler de bir modül nasılsa öndeyiz rehavetine kapıldık ve 14 Mayıs sonuçsuz kaldı. Millet, Erdoğan’dan aldığı ehliyeti cebine koydu. Erdoğan’a vermeyecek, Bay Kemal’e verecek. Yüzde 6’lık bir oyu emanete aldı, Cet İttifakı’nda emanete aldı. Dün hepinizin bildiği üzere Cet İttifakı’nı oluşturan, partilerin saygıdeğer genel liderleri da milletle birleşti güzel olsun. Atatürk’ün Samsun’a çıkıp milletle kucaklaşması üzere Ümit Özdağ ve Vecdet Öz, Bay Kemal ile el ele verdi, gönül gönüle verdi ve artık daima birlikte milletin canına, malına, namusuna teminatı olmaya karar verdi. ya Engin Beyefendi niçin bu can güvenliği, mal güvenliği, namus güvenliği diyorsun denebilir. Esenler’de akrabası olan var mı aranızda? Artık sizden bir şey rica edeceğim. Akşam konuta gidince Bağcılar’daki akrabanızı arayın, İstanbul’daki akrabanızı arayın. Deyin ki ‘teyze, hala ne diyorsanız, hava kararınca çocukları bakkala yollayabiliyor musun?’ Yollayamıyoruz bana bir bayan anlattı; ‘Engin Beyefendi dedi, yemek pişirecektim salçalı makarna yapacaktım, dolabı açtım salça yok. Kızım git bakkala, derken durdum’ dedi. Nasıl gidecek? Suriyeliler, terör estiriyor sokaklarda, terör İstanbul’un sokaklarında, caddelerinde, meydanlarında terör estiriyorlar. İstanbul’da kimse kızını oğlunu hava karardıktan sonra köşedeki bakkala yollayamıyor. Pekala Yenikent, bu mülteci istilası bu türlü gitsin mi? Erdoğan, diyor ki ben göndermeyeceğim. 10 milyona yakın kaçak var. Suriyeli var, Afrikalı var, Afganistanlı var, sevgili Yakakentliler, inanın şayet Erdoğan bir daha gelirse, Gümenez’de birebir İstanbul Bağcılar üzere olacak. Kız çocuklarınızı akşam köşedeki bakkala yollayamazsınız. Bu Suriyelileri göndermek zorundayız. Bunun lami cimi yok.
“TÜRK BAYRAĞINDAN RAHATSIZ OLANLA İTTİFAK YAPILMAZ”
Engin Altay, Yakakent’in akabinde Alaçam ilçesinde Cumhuriyet Ceydanı’nda toplanan halka konuştu. Altay, şunları söyledi:
“Şimdi biz birtakım sıkıntıları sahiden Tayyip Bey’in dediği üzere mi, yoksa tam aykırısı mi bir bakmamız lazım? Evvel peşinen şunu söyleyeyim; bir ülkenin cumhurbaşkanı, miting meydanlarında montaj görüntü izletip, sonraki gün de montaj falan fakat olsun derse, aklından kuşku edebilir miyiz? Aslında öteki ülkelerin devlet liderlerinden yemediği azar, yemediği tehdit kalmadı. Cumhuriyetimizin, milletimizin gururu inciniyor. Bedelli hemşerilerim gelelim şu milliyetçilikten başlayalım. Bakalım kim milliyetçi, kim değil. Kim yerli, kim ulusal bir bakalım isterseniz. Bir milliyetçiden birinci beklenecek nedir? Bir milliyetçiden birinci beklenecek, bu al bayrağa hürmettir. Bunu niçin söyledim biliyor musunuz? Kimi ittifaklar var, işte Sayın Bahçeli var, Sayın Destici var, Yine Refah Partisi var, diğer yok mu? Var olabilir ben niçin ittifak yapıyorsun demem fakat Türk bayrağından rahatsız olanla ittifak yapandan milliyetçi olmaz onu bilirim. Türk milleti tabirinden rahatsız olanlar, ittifak yapandan, Türk milleti olmaz diyenden, anayasanın birinci 4 hususunu değişsin diyenle ittifak yapıyorsan, Tayyip Beyefendi senden milliyetçi olmaz. Milliyetçilik konusunda senin öğreneceğin daha çok şey var. Bayağı çok şey var. Devlet Beyefendi bir periyot sana öğretiyordu, sonra oda fikir değiştirdi. Ne anlatıyordu Devlet Beyefendi? Bakın Devlet Beyefendi, Tayyip Bey’e ne demiş biliyor musunuz? Çok eski değil, 10 sene evvel değil. Bir milliyetçiden birinci beklenen şey nedir? Terörle uzaklıklı olmak. Terörle bir dargın, bir barışık olunmaz. Teröre aralık konulur, hal konulur, tıpkı hal konulur.
“MİLLİYETÇİLİK MEVSİMLİK OLMAZ”
Bakın Devlet Bey’e nazaran Tayyip Beyefendi Oslo’da ne yapmış? Erdoğan Oslo’da PKK’ya özerklik kelamı verdi. Ben demiyorum. AK Parti gelsin, Alaçam meydanında gelsin bunu açıklasın ya da MHP’li arkadaşlarım gelsin, bunu açıklasın. Dahası var, İmralı canisini özgür bırakma kelamı verdi. Kim Erdoğan, kime PKK’ye söyleyen ve söz eden kim Devlet Beyefendi? Devlet Beyefendi bir şey daha söyledi; ‘sayın Erdoğan ya Kandil yetiştirmesidir diyor ya Türk düşmanıdır diyor ya da Türk-Kürt milletinin kanını içmeye yeminli çevrelerin özel ve istekli görevlisidir’ diyor. Devlet Beyefendi bu kelamları geri aldı mı, duyan var mı? Ancak bu kelamları söyledi, Tayyip Beyefendi için söyledi. Tayyip Beyefendi senden alacak milliyetçilik dersimiz yok sen aklını başına al. Milliyetçilik lafla olmaz. Mevsimlik milliyetçi olunmaz. Milliyetçilik doğuştan olur ve ölene kadar kalır. Bunun tek ölçüsü de bu al bayrağa hürmettir. En değerli kriteri budur. Bunu yan gözle bakanın gözünü çıkarmakla milliyetçi olursun. Buna yan gözle bakanı, Türk bayrağını kabul etmiyorum diyenleri, Meclis’e taşıyarak milliyetçi olunmaz.
“HEP BİRLİKTE PAZAR GÜNÜ BU İŞ BİTİYOR”
Şimdi anavatandaki 86 milyonun canı, malı, namusu tehlike altında, tehdit altında onun içinde Temel, Kemal, Meral bir ortada. Onun için Ahmet, Ali, Gültekin bir ortada. Yetmez iki de Ümit, Vecdet, Ekrem ile Mansur’u da koyduk. Ümit Özdağ dedi ki, Zafer partisi dedi ki, Adalet partisi dedi ki, bu kutlu yarışta, bu hoş uğraşta, Türkiye’ye yapılacak bu büyük hizmette, 86 milyonun birliği kardeşliği için, biz de varız dediler. Güzel geldiler sefa geldiler ve daima birlikte inşallah pazar günü artık bu iş bitiyor. Pazar günü Türkiye’de pak eller, pak siyaset, pak toplum devri başlayacak. Devlet artık soyulmayacak. Devlet soyuldu devlet. Şu kablo, artık bayrak sallıyoruz, olağanda bu, elektrik kablolarını içinden geçirirsiniz, bu elektrik kablo koruma borusu diye geçer. TBMM’de kürsüye çıktım. Sayıştay raporları geliyor Meclis’e. Sayıştay raporlarını inceliyor arkadaşlarımız. Bütün usulsüzlükleri yolsuzlukları anlatıyoruz ve itiraz ediyoruz. Plan bütçe kurulunda, KİT kurulunda. Bu borunun fiyatı 7 lira 91 kuruş. Beni Sayıştay raporu okuyormuş üzere dinleyin. Dedim ki, ‘sayın milletvekilleri, ey AKP’liler Sayıştay raporunu okuyorum. Sene 2020 Karayolları Genel Müdürlüğü bir ihale yapmış, hani 5’li çete diyor ya Bay Kemal, bu 5’li çetelerden biri girmiş ihaleye, 7 lira 91 kuruş ünite fiyatı olan elektrik kablo koruma borusu için Tayyip Beyefendi o yandaşa ne versin?’ Ey Allah’tan korkmaz, ey kuldan utanmaz, 7 lira 91 kuruşluk elektrik kablo koruma borusu için 2 bin 239 lira vermeye utanmadınız mı? Bu parayı ödediler. Müteahhide ödediler, yandaşa ödediler.
“TÜRKİYE’DE ZENGİNLEŞENLER İNGİLTERE’DEN MAHALLE, CADDE ALDILAR”
Kasa boşalınca da Bay Kemal diyor ki, ‘bayramda bir taban fiyat ikramiye verelim’ para yok. Para olmaz tabi, kasayı boşalt yandaşlara ver. Sevgili Alaçamlılar, esnafın işi bozuk, esnaf siftahsız kepenk kapatıyor. Çiftçi tarlaya rahmet yerine keder ekiyor. Fakat şu boru için 7 lira 91 kuruşluk boru için yandaşına 2 bin 239 lira veren bir iktidarın Türkiye’yi yine yönetmesine müsaadeniz, isteğiniz var mı? Buna bu parayı verenden de milliyetçi olmaz. Kısacası biz helalleşeceğiz derken birtakım şeylerin hesabı sorulacaktır merak etmeyin. O para sizin paranız. Türkiye’de son 10 yılda, 5-10 aile dünyanın en zenginleri ortasına girdi. O kadar takviye aldılar ki, Amerika’dan, Londra’dan konak, malikane falan aldılar. Bu Tayyip Bey’in güçlü ettikleri İngiltere’den mahalle satın alıyor, eksiksiz bir mahalleyi satın alıyor, cadde ile birlikte. Bu sizin paranız sizin cebinizden, devletin kasasından çıkan para işte bu türlü gelmiş bu türlü gitsin dersiniz, ya da kâfi artık dersiniz, kelam milletin dersiniz. İşte onun için Temel’le, Kemal, Meral, Ali, Ahmet bir ortada, onun için beraberiz.”
