Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, Samsun’da yurttaşlara seslenirken “İsraf, bütün kaynaklarımızı tüketir. Fakat Sayın Cumhurbaşkanımız, ‘İtibar kazanmak için israf edebilirsiniz’ diyor. Prestij kazanmak için yaptığınız harcama, muhakkak haramdır. Nerede oturuyor Sayın Cumhurbaşkanımız bizim? Külliye’de. Keşke bir tane Külliye olsa. Yetmiyor; yazlıkları var bunun, kışlıkları var. Beşerler karnını doyuramazken, konut muhtaçlıklarını gideremezken, aldıkları fiyatla geçinemezken siz nasıl saraylarda oturursunuz” dedi.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu ile birlikte Samsun’da miting düzenledi.
“İŞ PARA NOKTASINA GELDİĞİNDE KESENİN AĞZI AÇILIYOR DA KESENİN TABANI DELİK”
Temel Karamollaoğlu, mitingde şunları söyledi:
“Pazar günü hepimiz sandık başına gideceğiz. Yalnızca gitmeyeceğiz tek başına, kesinlikle etrafımızda bulunan arkadaşlarımızı, akrabalarımızı, dostlarımızı ikna edeceğiz. Çok kritik bir periyottan geçtiğimizi; artık 21 yıl sonra yeni bir anlayışa, yeni bir periyoda, yeni bir iktidara muhtaçlığımız olduğunu anlatacağız. Saygıdeğer arkadaşlarım; gerçekten güç bir periyottan geçiyoruz. Birinci başlangıçta tahminen problemler çok önemsenmemiş olabilir idi. Lakin bugün geldiğimiz noktada, artık Sayın Cumhurbaşkanı’nın sorunları çözemediğini gördük. Bol bol vaatler var. Hele de iş para noktasına geldiğinde kesenin ağzı açılıyor da kesenin tabanı delik. ‘Merkez Bankası’nın eksi rezervi var’ ne demek? Teknik bir tabir kullanıyor. Eksi rezerv demek, Merkez Bankası’nın parası bitmiş, 69 milyar dolar borcu var demek. Bu eksi rezerv ile gerisinden da bol bol vaatler yap. Bu ne manaya geliyor? Yarın enflasyon alıp başını düzgünce gidecek, bugün verdiğimiz artışlar iki ay sonra eriyecek. Sistem değişmeden, siyasetler değişmeden ülkemizin, insanımızın rahata kavuşması emin olun mümkün değil.
“KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA GÜVENİYORUM. KENDİSİNİN CUMHURBAŞKANI MAKAMINA GELMESİNE DE HER TÜRLÜ DAYANAĞI VERİYORUM”
Cumhurbaşkanı adayımız bir tane. Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu. Birçok yerde bana sordular; ‘Neden Kılıçdaroğlu? Güveniyor musun?’ Tabirim motamot bu oldu benim; ‘Ben, kendisini tanıdım. Tanıdıktan sonra da bende inanç telkin etti. Ben güveniyorum. Güvendiğim için de kendisinin cumhurbaşkanı makamına gelmesine de her türlü takviyesi veriyorum.
“ADALET OLMADAN HİÇBİR YERDE HUZUR VE BARIŞ OLMAZ”
Birinci gayemiz; Türkiye’mizi, ülkemizi, huzur içinde yaşanabilen bir ülke haline getirmek. Şayet biz ülkemizi huzur içinde yaşanabilen bir ülke haline getirebilirsek o vakit güçlü bir ülke doğar bundan. Onun gerisinden da dış siyasette dünyada da tesirli siyaset izleyen, yalnızca ülkemiz için değil bölgemiz için de barışı getirecek bir ülke haline geliriz biz. Temel adımımız, evvel maalesef ülkemizde zedelenen adalet sistemini rayına oturtmak olacak. Adalet mülkün temelidir. Adalet olmadan hiçbir yerde huzur ve barış olmaz. Başınız sıkıştı, birisi size haksızlık yaptı, devlet kurumlarında çalışanlar dahil, nereye başvuracaksınız? Valiye gitseniz vali devletin adamı. Emniyet müdürüne gitseniz yeniden devletin adamı. Sizin başvuracağınız kurum, adalet kurumudur. İş başında bulunanların muhakkak özellikleri taşımaları gerekir. Dürüst olacaklar, kamu malına el uzatmayacaklar, yemeyecekler, yedirmeyecekler, helal ve haramı bilecekler, haramdan uzak duracaklar, yolsuzluk hiçbir vakit kitaplarında yazmayacak, rüşvet büsbütün ortadan kalkacak.
“İNSANLAR KARNINI DOYURAMAZKEN, KONUT MUHTAÇLIKLARINI GİDEREMEZKEN, ALDIKLARI FİYATLA GEÇİNEMEZKEN SİZ NASIL SARAYDA OTURUYORSUNUZ”
Ama pek de değerli üzere gözükmeyen, Sayın Cumhurbaşkanı’nın yeri geldiği vakit ‘olur mu’ dediği bir bahis var. O da israf. İsraf, bütün kaynaklarımızı tüketir. Lakin Sayın Cumhurbaşkanımız, ‘İtibar kazanmak için israf edebilirsiniz’ diyor. Prestij kazanmak için yaptığınız harcama, katiyen haramdır. Nerede oturuyor Sayın Cumhurbaşkanımız bizim? Külliye’de. Keşke bir tane Külliye olsa. Yetmiyor; yazlıkları var bunun, kışlıkları var. Beşerler karnını doyuramazken, mesken gereksinimlerini gideremezken, aldıkları fiyatla geçinemezken siz nasıl saraylarda oturursunuz? Biz, ayıp olmasın diye ‘Beyaz Saray’ diyoruz. İsmi, onun ismi ‘Beyaz Ev’. Amerikan Cumhurbaşkanı, dünyanın en varlıklı ülkesi fakat bir meskende oturuyor, sarayda değil.
“GÖRECEKSİNİZ, 2-3 SENEYE KALMAZ ÜLKEMİZDE İŞSİZLİK DİYE BİR SORUN YOK OLUR GİDER”
İşçi kardeşlerimize hoş bir artırım verdiler. Allah razı olsun. Gerisinden mecburen devlet memurlarına da Sayın Kılıçdaroğlu’nun vaadinden biraz yukarda bir sayı söylediler. Ancak bunların değeri yok. Kaçakları tıkamadıktan sonra, kasada parayı biriktirmedikten sonra ne verirseniz verin, yarın enflasyon onu da eritir. Biz, muslukları sizin, çalışan insanlarımızın… Ben, çalışan personelimiz deyince yalnızca personelimizi, memurumuzu, emeklimizi görmüyorum. Esnafımız da bunun içinde, çiftçimiz de bunun içinde, hatta sanayicimiz de bunun içinde. Herkes bunun içinde. Herkes kendi gücüne, kendi çalışmasına nazaran bunun karşılında bir kar elde edecek, ancak oburunu sömürmeyecek. İnşallah bunu gerçekleştireceğiz. Yatırımları ülkemizin bir başından bir başına yayacağız. Her yerde teknoloji kurumlarımız olacak. Yalnızca bir yerde değil, yalnızca bir kişi değil, yalnızca bir kurum değil, herkes ayağa kalkacak. Göreceksiniz, 2-3 seneye kalmaz ülkemizde işsizlik diye bir sorun yok olur masraf. Bizim insanlarımız niçin öteki ülkelere gitmek istiyor? İş bulmak için. Pekala o iş yerini biz kendi memleketimizde kursak, açsak daha isabetli olmaz mı? Elbette olur. Hem ülkemiz zenginleşir hem insanımız daha güçlü imkanlara kavuşur, fiyata kavuşur. Bunu birlikte yapacağız.”
