SAMSUN’un Ladik ilçesinde 1943 yılında meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremi çocukluk yaşlarında yaşayanlar, bugün o periyot yaşadıklarını anlattı. 1943’te 10 yaşında olduğunu söyleyen 90 yaşındaki Mehmet Ardanuç, “Evimiz ahşap olmasına karşın ikiye ayrıldı. Aylarca derme çatma bir çadırda yaşadık. Komşularımız, yakınlarımız hayatını kaybetti. Bugün yaşanan zelzeleleri görünce o günler aklıma geldi. Allah herkesin yardımcısı olsun” dedi.
Samsun‘un Ladik ilçesi merkez üssü olan 27 Kasım 1943’teki 7.2 büyüklüğündeki deprem çevre vilayetlerde de büyük hasara yol açtı. Resmi kayıtlara nazaran 4 bin 16 kişinin hayatını kaybettiği, 4 bin 471 kişinin de yaralandığı ve 23 bin 785 konutun yıkıldığı Ladik sarsıntısı, Amasya, Çankırı, Çorum, Kastamonu, Samsun, Sinop ve Tokat’ı da etkiledi.
Bölgede bu büyüklükte bir zelzelenin 100 yıl içinde gerçekleşme mümkünlüğünün da yüzde 86 olduğu belirten uzmanlar, Kuzey Anadolu Fay Çizgisi’nin geçtiği bölgenin birinci derece sarsıntı bölgesi olduğunu hatırlattı. 1943 yılında yaşanan ve büyük yıkımlara neden olan zelzelesi çocuk yaşlarda yaşayanlar o günleri anlattı.Depremin yaşandığı tarihte 7 yaşında olduğunu belirten 87 yaşındaki Ali Canlı, “Bizim kaldığımız bina 2 katlı ahşap binaydı. Amcamlar ile altlı üstlü oturuyorduk. Meskenimiz ilçenin üst kısmında kayalıkların tabanında bulunuyordu. Buna karşın zelzele olduğunda konutun kapısının gerisi kısmı yarım metre toprakla doldu. Kapı açılmadı. Amcam babam zorla açtı. Bahçeye çadır yaptık. Bizim konutumuz ahşaptı lakin tuğladan yapılan tüm konutlar yıkılmıştı. 6 çadırda yaşadık. Sonra marangoz olan amcam ahşaptan tek katlı konut yaptı, iki hane 7 sene orada yaşadık” tabirlerini kullandı.Her vakit için bir tedirginlik yaşadıklarını da belirten Ali Canlı, “Son yaşanan sarsıntılardan de çok etkilendik. Binlerce insan hayatını kaybetti. Meskenler yıkıldı. Allah oradaki tüm insanların yardımcısı olsun” diye konuştu.
90 yaşındaki Mehmet Ardanuç ise, “O devir ilkokula gidiyordum. Meskenimiz iki katlı ahşap binaydı. Sarsıntı olunca ortadan ikiye ayrıldı. 12 nüfus bir ortada yaşıyorduk. Aylarca derme çatma bir çadırda yaşadık. Komşularımız, yakınlarımız hayatını kaybetti. Bugün yaşanan sarsıntıları görünce o günler aklıma geldi. Allah herkesin yardımcısı olsun” dedi.
